Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın düzenlediği Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi'nde (Stratcom Summit'24), "İletişimde Yapay Zeka: Eğilimler, Tuzaklar ve Dönüşüm" temasıyla dezenformasyonla mücadele ele alındı. "Dezenformasyonla Mücadelede Yapay Zeka: Kamu Kurumları İçin Stratejik Araçlar" başlıklı panelde uluslararası uzmanlar bir araya geldi. Özbekistan Kalkınma Stratejisi Merkezi Direktörü Eldor Tulyakov'un moderatörlüğünde gerçekleşen panelde, Türkiye'den İdris Kardaş (Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Koordinatörü), Azerbaycan'dan Ahmet İsmayılov (Medya Kalkınma Ajansı Direktörü), BM Jakarta Ofisi Enformasyon Merkezi Direktörü Miklos Gaspar, Sırbistan'dan Milos Garic (Kamuoyu Enformasyondan Sorumlu Devlet Sekreteri) ve NE Global'den Federico Grandesso (Avrupa Birliği ve İtalya Siyasi İlişkiler Genel Yayın Yönetmeni) konuşmacı olarak yer aldı. Panelde, yapay zekanın dezenformasyonun yayılmasındaki rolü ve buna karşı geliştirilebilecek stratejiler tartışıldı. Katılımcılar, hem kamu kurumlarının hem de bireylerin bu konuda bilinçlendirilmesinin önemini vurguladılar.
Yapay Zeka ve Dezenformasyonun Tehditleri
Konuşmacılar, yapay zekanın ürettiği sahte içeriklerin, gerçek haberlerden ayırt edilmesinin giderek zorlaştığını vurguladı. Azerbaycan'da medya okuryazarlığını artırmak için çalışmalar yürüttüklerini belirten İsmayılov, Bakü'de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı (COP29) sürecinde ülkesine yönelik dezenformasyon girişimlerine dikkat çekti. Bu durumun, uluslararası arenada ülkenin itibarını zedelediğini ve büyümesini engellediğini belirtti. Sırbistan'dan Garic ise, artık gerçek ve kurgunun birbirinden ayırt edilemez hale geldiğini belirterek, yasal bir düzenlemenin gerekliliğine vurgu yaptı. Yanlış bilgilerin yayılmasının önlenmesi için hukuki düzenlemelerin önemini, bireysel hakların korunmasıyla birlikte ele almak gerektiğini belirtti. Özellikle geleneksel medyanın yerini alan yeni medya platformlarında dezenformasyonun daha hızlı ve yaygın bir şekilde yayıldığını vurguladı. Bu durumun, toplumsal güven ve istikrarı tehdit eden ciddi bir durum olduğunu belirtti.
Myanmar'daki Nefret Söylemi ve Uluslararası Çabalar
BM Jakarta Ofisi Enformasyon Merkezi Direktörü Gaspar, Myanmar'daki Arakanlı Müslümanlara (Rohingya) yönelik sosyal medyada yayılan nefret söylemlerine dikkat çekti. Bu söylemlerin, yapay zeka destekli bir kampanya çerçevesinde düzenlendiğini belirterek, BM'nin bilgi bütünlüğü ve doğruluğu için geliştirdiği hukuki çerçeveyi açıkladı. Araştırma, risk değerlendirmesi ve aksiyon planlaması aşamalarını içeren bu çerçeve, hükümetler ve özel sektörün bu konudaki yaklaşımına rehberlik etmeyi amaçlıyor. Gaspar, BM'nin, bu tür dezenformasyonla mücadele etmek için hükümetlerle ortak çalışmalar yürüttüğünü ve gerçekleri yansıtan gönderiler paylaştığını belirtti. Bu tür kampanyaların, hedef kitlenin duygularına oynayarak, yanlış bilgileri yaygınlaştırdığını ve bu nedenle kamuoyu oluşturma çabalarının çok yönlü olması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, yapay zekanın bu tür kampanyalarda kullanılan dil ve ifade kalıplarının tespitinde de önemli bir araç olabileceğini aktardı.
Türkiye'de Dezenformasyonla Mücadele ve Yapay Zeka Eğitimi
Türkiye'nin dezenformasyonla mücadeledeki deneyimlerini paylaşan İdris Kardaş, ülkenin coğrafi konumu nedeniyle birçok olayın merkezinde yer aldığını ve bu nedenle yapay zeka ve teknolojiden yararlanarak dezenformasyonla mücadele ettiğini söyledi. Türkiye'nin bu alanda birçok ülkeye model olduğunu belirtti. İtalya'dan Grandesso ise, İtalya'daki kamu görevlilerinin yapay zekayı doğru kullanabilmeleri için eğitim ihtiyacına dikkat çekti. Memurların yapay zeka becerilerini geliştirmek için sendikalarla iş birliği yapılması ve çalışma saatlerinin bir bölümünün eğitime ayrılması önerisinde bulundu. Ayrıca, gençlerin gerçek bilgi ile yalan haberi ayırt edebilmeleri için eğitimin önemini vurguladı. İtalya'da medyayı takip edecek ve dezenformasyon kaynaklarını belirleyecek bir ajans kurulması önerisinde bulundu. Yapay zekanın sunduğu olanaklarla birlikte, dezenformasyonla mücadelede doğru bilgiye erişimi kolaylaştırmanın ve medya okuryazarlığını geliştirmenin önemini bir kez daha vurguladı.